açtığın pencerelerde
ne rüzgarlar esiyor
haberin var mı?
teninde
doğum lekesi
bir de dudaklarımın sesi
dudağının kenarında kalmış
bir pirinç tanesi gibiyim
dilinin ucuyla çek al,
bu hayattan kurtar beni.
düşüme
düştüğünü
düşünüyorum...
sildim ruhumuzun
sen, ben
ve bizden öncesini...
başını yasladığın yerde
adını duyana kadar
delice çarpsın şu kalbim.
aşk bir sınav değil
çalışmadığımız yerden çıktı diye sorunlarımız
bırakıp gitmek olmaz.
gözümün yaşından
daha tuzlu değildir.
göğsüne düşen alnımın teri.
ne çok
söylenecek sözümüz var bizim.
onca suskunluğumuza rağmen...
kalbimdeki sevdan
dilimdekini kaça katlar
inan bir tanem inan...